Haber

301. Gezi Davası Tutukluları İçin Tutulan Adalet Nöbeti: “Kira Politikalarına, Mühendislere, Mimarlara ve Şehir Plancılarına Karşı Kamu Yararı Savun…

HABER: OKTAY YILDIRIM – GAYE SEYMA CAN

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Gezi Davası kararlarını protesto etmek için 301’inci Adalet Nöbeti’ni düzenledi. Mimarlar Odası İl Uyum Meclisi Sekreteri Seyfettin Avcı, “İçinden geçtiğimiz afet günlerinde Adalet Nöbeti’nin bir ayağı deprem bölgesindeki il, ilçe ve köylerimizdedir. TMMOB, bağlı odaları ve İl koordinasyon kurulları da sarsıntı alanında Adalet Nöbeti’ni sürdürdüğünü belirterek, “Mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları, afetin yaralarını sarmak için halkımızla omuz omuza duruyor. Kamuyu ilgilendiren her şeyi korumak ve rant siyasetine karşı kamu yararını savunmak mühendislerin, mimarların ve şehir plancılarının temel görevleri arasındadır.”

Gezi Davası kararlarını protesto amacıyla başlatılan 301. Adalet Nöbeti bugün gerçekleştirildi. Nöbetin yapıldığı Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi’nde basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya KESK İstanbul Şubeler Platformu, DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi, İstanbul Tabip Odası, İstanbul Diş Hekimleri Odası ve bazı siyasi partiler destek verdi. TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Seyfettin Avcı basın açıklamasını okudu. Avcı’nın ifadesinin ardından tutuklu bulunan Tayfun Kahraman, Mücella Yapıcı ve Can Atalay’ın cezaevinden gönderdiği mesajlar okundu.

TMMOB İl Uyum Meclisi Sekreteri Seyfettin Avcı’nın okuduğu açıklama şöyle:

“DAYANIŞMA RUHU GÜCÜYLE AFET BÖLGESİNDE” : 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş depremlerinin yarattığı tahribat, ülkemiz tarihinin en büyük felaketi olarak kayıtlara geçti. Bu süreçte halkımızın ve demokratik kurumlarımızın birlikteliği ile tarihimizin en büyük toplumsal dayanışması yeniden ortaya çıkmıştır. Gezi direnişinden bu yana itibarsızlaştırılmaya çalışılan emek örgütleri, meslek odaları, demokratik kitle örgütleri ve gönüllü vatandaşlarımız depremlerin ardından ilk dayanışma gösterenler oldular. İktidarın ve kurumlarının eksikliklerine rağmen bu sefer halkımızın yaralarını sarmak için ortaya çıkan dayanışma ruhu, tıpkı Gezi günlerinde olduğu gibi tüm gücüyle afet bölgesinde.

DOSTLARIMIZI ASLA YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ: Gezi davası karar süresi 300 günü aştı. TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Mimar Mücella Yapan, Şehir Plancıları Odası Onur Kurulu Üyesi Tayfun Kahraman ve Mimarlar Odası Hukuk Müşaviri Can Atalay’ın da aralarında bulunduğu 7 arkadaşımız cezaevinde. 301 gün ve Osman Kavala 2038 gün. Hukuksuz mahkûmiyetlerin başladığı günden bu yana başlattığımız ve bugün 301’inci gününde yeniden ortalarda olduğumuz Adalet Nöbeti’nde bir kez daha net ifade ediyoruz: TMMOB ve bağlı odaları olarak, mesleki ve mesleki gücümüzü kullanmaya devam edeceğiz. teknik bilgimizi kamu yararına kullanıp, dostlarımızı asla yalnız bırakmayacağız. Ülkenin en şanlı halk hareketi Gezi’ye sahip çıkma kararlılığımızı sürdüreceğiz.

MÜHENDİSLER, MİMARLAR VE ŞEHİR PLANCILARI FELAKETİN YARALARINI SARMAK İÇİN HALKIMIZLA OMUZ OYNADI: İçinden geçtiğimiz afet günlerinde Adalet Nöbeti’nin bir ayağı da deprem bölgesindeki il, ilçe ve köylerimizde. TMMOB, bağlı odaları ve il koordinasyon kurulları deprem bölgesinde de Adalet Nöbeti’ni sürdürüyor. Mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları bölgede kurduğumuz uyum merkezlerinde afetin yaralarını sarmak için halkımızla omuz omuza duruyor. Kamuyu ilgilendiren her şeyi korumak ve rant siyasetine karşı kamu yararını savunmak mühendislerin, mimarların ve şehir plancılarının temel görevleri arasında yer alır. İstanbul’un en önemli kamusal alanlarından biri ve aynı zamanda bölgesinin deprem toplanma alanı olan Gezi Parkı’na sahip çıkmak ve Gezi’yi bir park olarak yaşatmak için mücadele etmek mesleki etik ilkelerimizin bir gereğiydi.

DEVLET BİRÇOK KEZ TOPLUMSAL DİRENİŞİMİZİ YARGILAMAYA ÇALIŞTI, GEZİ’ye iftira attı, düşman etti: Çarpık ve düzensiz yapılaşmaya, şehirlerin ve doğanın yağmalanmasına, çıkar uğruna insan hayatının hiçe sayılmasına karşı Gezi Direnişi’nin milyonlarca üyesi sokaklardaydı. Teşkilatımız TMMOB kurulduğu günden bu yana, meslektaşlarımızın yaşadığı sorunlardan başka ülkenin sorunlarını görmeyen bir anlayışla hareket etmektedir. Mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları, Gezi Direnişi sırasında yasal hak ve meslek kuruluşlarının yetkilerini kullanarak kamu kaynaklarının belli kişi veya gruplara devredilmesine ve toplumun ortak değerlerinin yok edilmesine karşı direnmişler ve sorumluluklarını yerine getirmeye çalışmışlardır. İktidar defalarca toplumsal direnişimizi yargılamaya, karalamaya, Gezi düşmanlaştırmaya çalıştı.

TOPLUMUN BİLİNCİ VE BİLİNCİ ÜZERİNDEKİ GEZİ DİRENİŞİNİ DOLDURMUŞLAR: Gezi’yi hapsetmeyi ve uzun hukuksuzluklar zinciri içinde tecrit etmeyi amaçlıyordu. Ülkemize ve topluma karşı sorumluluklarımızı yerine getirmek için kullandığımız yasal hak ve yetkilerimizi sınırlandırarak, profesyonelleri, uzmanları ve akademisyenleri korkutarak örgütlerimizi zayıflatmaya çalışmıştır. Anayasal kurumlar olan meslek örgütlerimizi hem merkezi hem de yerel düzeyde tüm karar mekanizmalarının ve denetim süreçlerinin dışına itmeye çalışmıştır. Yıllardır hukuk yok sayılarak sürdürülen bu çabaların acı sonuçlarını maalesef bugün hep birlikte yaşıyoruz. Bilim adamlarımızın, uzmanlarımızın ve deneyimli meslektaşlarımızın katkılarını, eleştirilerini ve önerilerini görmezden gelenler, bugün onbinlerce cana mal olan bir enkaz yığınıyla ülkemizden ayrıldılar. Gezi Davası ile milyonlarca arkadaşımızın örgütlü itirazı, milyonların talepleri hapsedilmeye çalışıldı. Ancak Gezi Direnişi’ni toplum vicdanı ve bilinci üzerinde lekelemeyi başaramadılar. Tutukluluğunun 301. gününde bir kez daha sesleniyoruz: Arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın, Gezi’den ve arkadaşlarımızın hayatından kurtulun. Karanlığa teslim olmayacağız, kazanacağız, Gezi kazanacak.”

Tayfun Kahraman, Mücella Yapıcı ve Can Atalay da cezaevinden gönderdikleri mesajlarda Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerle ilgili alınacak önlemlere ilişkin önerilerine yer verdi. Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Pınar Giritlioğlu, müteahhit Kahraman ve Atalay’ın ifadelerini okudu.

KAHRAMAN TAYFUN: ŞEHİR BİLİMİ VE PLANLAMASININ ESASLARINI UNUTMAYAN HER MÜDAHALE YENİ AFETLERİ GETİRİR

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Sarsıntı Risk Yönetimi ve Kentsel Düzenleme Daire Başkanı Tayfun Kahraman’ın yaptığı açıklama şöyle:

“21 yıldır iktidar otoriterleşip demokrasi ve adaletten uzaklaşırken, gerekleri yok sayılan ortak akıldan ve bilimden bahsetmenin artık mümkün olmadığı açıktır. Kahramanmaraş depremi ile yaşadığımız felaket bize bunu göstermektedir. bu nedenle canımızın tehdit altında olduğunu, devletin yeni sancılara hamile olduğunu, temel mikrobölgeleme ve imar planı olmayan yapılaşmaları, kenti başlatarak sağlıksız konut alanları ve kentsel mekanlar yaratmayı, şehircilik ve planlama ilkelerini hiçe sayan her türlü müdahalenin yeni afetleri beraberinde getirir.Öncelikle detaylı zemin etütleri ve ilgili imar planları yapılmalı ve yerleşim yerleri yeniden hayata döndürülmelidir.Tip projeleri ile hızlı üretilecek toplu konut projeleri şehirlerin hafızasını yok edecek, sosyal, ekonomik, kültürel ve demokratik konular.Şehirlerimizi sağlıklı ve dirençli bir şekilde yeniden canlandırmak için 14 günlük koordinatörlüğünde b Üniversiteler ve TMMOB meslek odaları yerine beton ve demir firmaları ile görüşüyor. 10 gün sonra ‘yapacağım’ diyenler, 21 yıldır nteyner’ı bitiremeden yapmadılar diyenler açıktan açığa övünüyorlar. Ayrıca aynı acıların bir daha yaşanmaması için 3194 sayılı İmar Kanunu’ndaki imar planı tanımlarına, onaylı hazır ibaresinden sonra ‘onaylı yapının temel kaide durumunu bildiren haritalarda’ ibaresi eklenmelidir. – yapılan haritalar. Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’nde mikrobölgeleme haritalarının imar planlarını altlık olarak hazırlaması zorunlu kılınmalıdır. 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve Belediye Kanunu 73. maddede olması gerektiği gibi afet odaklı hale getirilmelidir. 1999 yılı öncesi ve sonrasında vatandaşlarımız oturdukları konutlardan daha da endişe duymakta ve bir kamu otoritesine güvenmek istemektedir. Ülkemizde kamu otoritesine, demokrasiye ve adalete olan inancın, dürüst ve ehil ellerde yeniden tesis edilmesi şarttır.”

MÜCELLA YAPICI: LÜTFEN KENDİLERİNE GÖNDERİLEN RAPORLARI YENİDEN OKUYUN VE BİLİNÇLERİNİ DÜŞÜNÜN:

Gezi Davası tutuklularından Mübella Yapıcı’nın mesajı şöyle:

“Denetim denilince herkesin aklına yapı yapılırken ya da bittikten sonra denetim geliyor. Tabii bu aşamada çok değerli. Ancak yapıyla bağ kurmayan mimari ve insani kurgu. elektrik ve mekanik projeleri dahil olmak üzere depremin sismolojik etkileri dikkate alınarak mimari ve statik tasarımlarla inşa edilen zemin.Yapılmayan projeler eğilmeye, batmaya ve çökmeye mahkumdur.Binlerce örneğini hem ülkemizde hem de ülkemizde gördük. diğer depremler ve bu depremde ve raporları yayınladık.Mimarlar Odası, Makine, İnşaat ve Elektrik Mühendisleri Odaları mesleki kontrol uygulamalarını sürdürüyorlar.Yetkiler bizden alındı.Proje kontrolleri Yapı Kontrol Ofislerine bırakıldı.Bakalım TMMOB’ye bağlı odaların raporlarında, TBMM’de bu yasaya oy verenler, kendilerine gönderilen raporları tek tek okuyup, vicdanlarını rahatsız et.”

CAN ATALAY: AFET GÜVENLİĞİ ÇOK BOYUTLU BİR HAREKETLİLİK PERSPEKTİFİYLE HAZIRLANMALIDIR

Gezi Davası tutuklularından avukat Can Atalay, mesajında ​​afet güvenliğine dikkat çekerek, “Ortak acil eylem planı elbette değerli. Ancak iktidar talebiyle somut olarak bütünleştirilmesi gerekiyor. • Böylece hem bugünü hem de yarını işaret edebilir. Acil eylem planı deprem ve afet güvenliği tamamen kamusal önceliklere sahip bir kamu politikası olmalıdır. Uygun bir yasal çerçeve ve çok taraflı seferberlik perspektifiyle hazırlanmalıdır” dedi.

guneysinirajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu